Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelmediği müddetçe Suriye’nin kuzeyindeki güç boşluğunun devam edeceğini söyleyen Özatıcı, normalleşme sürecini değerlendirirken, “Güç boşluğu’ demek, ‘PKK, IŞİD, terör’ demek. O yüzden doğru ama geç kalınmış bir adım” ifadesini kullandı.
Suriye politikalarının Türkiye ile Suriye’nin müzakere ve işbirliği üzerine kurgulandığını belirten Özatıcı, şunları kaydetti: “Bu işin itici kuvveti Rusya. Burada Rusya gibi bir aktör varken siyasi partilerin girişimi sadece bir propaganda olarak değerlidir ama sürece bir etkisi olmaz. Biz Suriye ile normalleşme sürecini destekliyoruz, bu konuda netiz. Zaten bütün politikamız bunun üzerine kurulu.”
Suriyelilerin vatanlarına dönmesi partiler üstü bir konu
Suriyeli geçici sığınmacıların geri dönüşü konusunda ciddi bir çalışma ve planları bulunduğunun altını çizen Özatıcı, şöyle devam etti: “Suriye ile 1997’de bir Adana Mutabakatı imzalamıştık. 2010’da da terör örgütlerine karşı bir işbirliği anlaşması imzalamıştık. Bunlara dayanmamız lazım. Bir de uluslararası bir anlaşma var. BM’nin toprak bütünlüğü kararı. Bunlara dayanarak hemen bir müzakere, işbirliği süreci… 3 ana maddeyi masaya koymalıyız. Suriye’nin toprak bütünlüğü çok önemli. Suriye’de istikrar ve onunla beraber sığınmacıların geri dönüşü ancak böyle mümkün olabilir. Bizim planımız, oradaki güvenli geri dönüşün zeminini hazırladıktan sonra aşamalandırarak, peyderpey 3 yıl içerisinde yaz dönemlerinde olmak üzere Suriyeli sığınmacıların vatanlarına geri dönüşünü kapsıyor. Bizim planımızda hangi bakanlığın, hangi devlet kurumunun, hangi gün ne yapacağı gün, ay, yıl olarak belirlenmiş durumda. Net bir çalışmamız var. Suriyeli sığınmacıların, kaçakların vatanlarına geri dönüşünü partiler üstü değerlendiriyorum.”
